23 Temmuz 2010 Cuma

Gebelik anıları 28-33 haftalar

28. HAFTA

ANNE ADAYI:
Altuğ Kağan’ın odası ufak ayrıntılar dışında artık hazır. Öyle mutluyum ki. Bende ilk haftalarda olduğu gibi yine aşırı bir yorgunluk ve uyku halleri başladı. Sanki bütün dünyayı sırtımda taşımışım gibi hissediyorum. Sabahları uyanmakta güçlük çekiyorum. Her tarafım ağrıyor. Altuğ ise gündüzleri uyuyor geceleri durmadan tekmeliyor. Hiç ama hiç durmuyor. Serserim ben konuşunca bana cevap veriyor sanki. Sanırım hala yan duruyor. Geceleri çok ilginç rüyalar görmeye başladım.

BABA ADAYI:
Odası genel olarak bitti. Açıkçası hiç bir ev işinde bu kadar özenerek ve mutlu bir şekilde yapmamıştım. Evlat kavramı bu olsa gerek. Onun için daha neleri mutlu bir şekilde yapacağız bilemiyorum. Ev işi denilince beli veya sırtı ağrıyan Nurcan bile odanın boyasında ve diğer işlerde o kadar çok çalıştıki şaşırılmayacak gibi değildi. Bunun dışında Nurcan bu hafta daha mutlu idi. Sinirleri gergin değildi. Dolayısı ile ben de mutluydum...

29. HAFTA

ANNE ADAYI:
Altuğ’un fetal eko sonuçları çok güzel çıktı. Çok şükür ki her şey normalmiş. Öyle mutlu oldum ki anlatamam. O benim biricik miniğim. Cidden gebe olduğumu hissetmeye başladım artık. Sanki koca bir gezegeni karnıma bağlamışlar ve ben onu taşıyorum. Sırtım ağrıyor. Artık çok çabuk nefes nefese kalıyorum. Nefesim yetmiyor. Bu soğuk günlerde bana sıcaklar basmaya başladı. İştahım da azaldı nedense. Geceleri ise neredeyse 2-3 saat uyuyabiliyorum sadece. Bu yüzden gündüzleri oldukça gergin oluyorum. Sanırım beyimiz doğumdan sonra geceleri annesini uyandırmaya şimdiden hazırlıyor.

BABA ADAYI:
Bu hafta oğlumun tamamen sağlıklı olduğu kesinleşti. Kalbinde bir sorun yokmuş. Bu çok mutlu etti bizi. Nurcan’ın gece uyuyamaması nedeniyle gündüzler daha zor geçiyor Nurcan için. Doğal olarak da benim için. Her geçen gün oğlumu daha çok merak ediyorum.

30. HAFTA

ANNE ADAYI:
Doğumdan sonra gebelikle ilgili olarak en gülerek hatırlayacağım şey sanırım hiç sebep yokken ağlayabildiğim dakikalar olacak. Karlı bir İstanbul var ve insan gebe iken kar ne güzel yağıyor diye bile ağlayabiliyor. Koca göbüşüm iyice gerilmeye başladı. Oğlum ise hiç durmuyor. Bu aralar hareketleri arttı mı yoksa bana mı öyle geliyor bilmiyorum ama karnımda resmen 8 şiddetinde depremler oluyor. Boğazın soğuk sularında yüzmek isteyecek kadar midem yanıyor. Bel ağrılarım ise geceleri zorlamaya başladı. Sağım solum her tarafım yastık dolu, yatarken iyi geliyor.

BABA ADAYI:
Nurcan hep hareket eden oğlumla konuşurken, ben de ne zaman elimi Nurcan’ın göbeğine koysam birden hareket etmeyi bırakıyor bu velet. Nedir oğlum bana karşı bu tutumun. Boykot mu ediyorsun yoksa baba geldi diye uslu mu oluyorsun? Neyse genelde depresyonlu bir haftayı daha bitirdik. Açıkçası heyecan ve endişe bende de başladı. Nasıl doğacak kim bakacak biz bebeğimize bakabilecek miyiz? Biraz korkmaya başladım sanırım.

31. HAFTA

ANNE ADAYI:
Yarım saatliğine uyusam bile upuzun rüyalar görüyorum. Ne kadar çok rüya görmeye başladım. En dahi senaristler bile rüyalarımdaki senaryoları üretemezler. Hamilelik depresyonlarım hala ve de hızlı bir şekilde devam ediyor. Bu depresyondan kurtulamayacakmışım gibi hissediyorum, hiç mutlu değilim. Altuğ doğum pozisyonu aldı mı çok merak ediyorum. Hep yan duruyordu. Bu hafta sonu öğreneceğiz. Kontrole gittik bu hafta. Oğlucuğum baş aşağı dönmüş. Çok sevindim. Kocaman bir göbeği varmış. 1,9 kg olmuş. Koca adam oldu. Belim iyice ağrıyor. Bu hafta ayrıca Altuğ Kağan’ın kök hücresinin saklanması için gerekli işlemleri de yaptırdık.

BABA ADAYI:
Yaklaşık 3 aylık bir beklemeden sonra bu hafta sonu Kök hücre çalışmalarını sonlandırdık. Umarım hiç ihtiyacımız olmaz. Ya her hafta sonu para harcar olduk. Ne zaman bitecek bu alışverişler? Oğlumuzun hafta sonu kontrolü vardı ve Nurcan’ın endişeleri en azından bir süreliğine kalktı. Oğlum doğum pozisyonuna girmiş. Ama Nurcan’ın depresif durumu hala geçmedi. Sanki en büyük düşmanı benmişim gibi davranıyor. Bunu da söyleyince benimle kavga ediyor. Ne yapacağımı nasıl davranacağımı ve ne diyeceğimi şaşırdım. Umarım düzelir. Çünkü kendi de farkında ve bu durumuna çok üzülüyor. O üzgün olunca ben daha da üzülüyorum. Umarım herşey düzelir...

32. HAFTA

ANNE ADAYI:
2 haftadır sancılarım devam ediyor. Düzensiz aralıklarla karnımda kasılmalar oluyor. Oğlumun odası iyice hazır. Ufak ayrıntılar kaldı. Ama bu hafta hareketleri azaldı. Sanırım ona canavar dediğimi duydu artık daha uslu duruyor. Toplamda 6,5 – 7 kilo aldım. Karnımda henüz çatlak oluşmadı. Ama ben yine de kendimi çirkin hissediyorum. Hala çok mutsuzum ve bu beni deli ediyor. Geceleri daha zor geçmeye başladı. Burnum tıkanıyor ve nefes alamıyorum. Yürümek bile daha da zorlaştı. Oğlumu çok ama çok merak ediyorum.

BABA ADAYI:
Hep iki çocuğumuz olmasını istiyorduk ama ben Nurcan’ın durumundan dolayı ikinci çocuğu düşünmemeye başladım. Nurcan'ın bu kadar zorlanacağını hiç düşünmemiştim. Umarım Nurcan’ın bu mutsuzluğu bebeğimize olumsuz bir etkide bulunmaz. Bunun dışında bebeğimize kimin bakacağı da ayrı bir sorun. Ne yapacağız bilmiyorum ve bu beni çok endişelendiriyor.

33. HAFTA

ANNE ADAYI:
Zor bir hafta. Yorgunum. Kendimi çok yalnız hissediyorum. Çalışan bir anne adayı olarak bu hafta SSK doğum önü izni işlemlerini hallettim.

BABA ADAYI:
Bu hafta bebeğimizi bahane ederek bir video kamera aldık. Açıkçası ben çok mutlu oldum. Ama birikmiş borcumuzu düşündükçe içim ürpermiyor değil. Meğer çocuk yapmak ne pahalı bir şeymiş. Bunun dışında Nurcan’ın mutsuzluğu bu hafta en yüksek seviyede. Arkadaşlarına bile sebepsiz kızıp küsüyor. Ve bu da beni üzüyor. Nurcan’a izne çıkmasını öneriyorum ama daha kötü olurum evde tek başıma diyerek kabul etmiyor. Umarım yine eski mutlu günlerimize döneriz. Yoksa birbirimizi çok yıpratmaya başladık.

0 yorum:

Yorum Gönder